Makale

Türkiye’nin İnsansız Hava Aracı (İHA) Politikası: Jeopolitik Etkiler ve Stratejik Yansımalar

ÖZET

Bu çalışma, Türkiye’nin insansız hava araçları (İHA) temelli savunma stratejisinin askeri kapasite inşasıyla sınırlı kalmadığını; aynı zamanda dış politika yapım süreçlerinde etkili bir enstrümana dönüştüğünü savunmaktadır. Bayraktar TB2, ANKA, Akıncı, Kızılelma ve Aksungur gibi sistemler, Türkiye’nin bölgesel ve küresel jeopolitik dengelerdeki artan etkisinin en somut göstergeleri olmaktadır. Bu platformlar aracılığıyla Türkiye, askeri operasyonlar ve savaş alanlarında yeni doktrinler geliştirmiş; Suriye, Libya, Karabağ ve Ukrayna gibi savaş/çatışma bölgelerinde kendini kanıtlamıştır. Neorealist kuramsal çerçeveye dayanan çalışmada, Türkiye’nin İHA politikası; uluslararası sistemdeki anarşik yapı, güvenlik ikilemi ve göreli güç dağılımı gibi yapısal baskılara verilen stratejik bir yanıt olarak ele alınmaktadır. Bu doğrultuda, Türkiye’nin İHA üretim ve ihracat politikalarının, orta güç statüsünü aşındırarak çok boyutlu güç projeksiyonuna dayalı yeni bir dış politika biçimi yarattığı öne sürülmektedir. Araştırmada nitel yöntem benimsenmiş; Türkiye’nin Afrika, Orta Doğu, Avrupa, Kafkasya, Orta Asya ve Asya-Pasifik bölgelerindeki İHA politikaları vaka analizi yoluyla incelenmiştir. Tematik içerik analizi yoluyla elde edilen bulgular, Türkiye’nin İHA teknolojisini dış politika hedefleriyle uyumlu bir biçimde kullanarak güvenlik mimarilerini etkilediğini, ittifak ilişkilerini yeniden tanımladığını ve stratejik özerklik arayışını desteklediğini göstermektedir. Bu yönüyle çalışma, Türkiye’nin İHA stratejisini bölgesel ve küresel güç dengeleri bağlamında konumlandırmakta; orta güçlerin savunma sanayi yatırımları yoluyla nasıl stratejik özerklik kazandığını kuramsal ve ampirik düzeyde tartışmaktadır.

Anahtar Kelimeler

İnsansız Hava Aracı Türkiye Jeopolitik Strateji Bölgesel Dinamikler