Makale

Damga Teorisi Bağlamında Okul Kitaplarındaki “Kirli Türk” Etiketinin İncelenmesi (1931-1947)

ÖZET

yüzyılın sonunda Batı’da, barbar, cahil, geri, Doğulu, despot, tembel, kirli, kaderci, fanatik Müslüman gibi etiketlerin yer aldığı olumsuz bir Türk imgesinin varlığından bahsedilebilir. Bu imgelerden biri olan “kirli” etiketi, yaygınlığı ve bilinirliği nedeniyle bir damga olarak değerlendirilebilecek niteliktedir. Cumhuriyet’i kuran kadroların takip ettiği düşünürler, okuduğu yayımlar ve yaşadıkları deneyimler dikkate alındığında, Batı’da yaygın olan bu etiketin/damganın, kurucu kadrolar tarafından bilindiği söylenebilir. Bu etiketin, Cumhuriyet’in kurucu kadroları tarafından biliniyor olması ise konunun Damga Teorisi çerçevesinde ele alınmasına zemin hazırlamıştır. Bunun nedeni ise damgasını bilen bir aktörün, bu damgasına kayıtsız kalmayacağına yönelik tespitlerdir. Damga Teorisi, damgaların birey ve grup üzerinde ortaya çıkardığı siyasal, toplumsal ve bireysel sonuçlarla ilgilenmektedir. Dolayısıyla, makalenin ana araştırma sorusu şu şekilde yazılabilir: “Kurucu kadrolar, ‘kirli Türk’ etiketine karşı ne çeşit tepkiler ortaya koymuşlardır?”. Bu sorunsal ise makalede 1931-1947 yılları arasındaki ilk ve ortaokul kitaplarında, betimsel içerik yöntemiyle incelenmiştir. Okul kitaplarının, iktidarın görüşlerini yansıtan materyallerden biri olması bu noktada önemlidir. Bu inceleme neticesinde, kurucu kadroların “kirli” damgasına karşı geliştirdikleri politikaların Damga Teorisi’yle uyumu dikkat çekmektedir. Özellikle “günah keçisi oluşturma”, “damganın görünürlüğü”, “damganın içselleştirilmesi”, “damganın kabulü ve reddedilmesi” gibi Damga Teorisi’ne içkin unsurların varlığına yönelik tespitler yapılmıştır. Bu tespitlerin modernleşme, ulus-devlet oluşumu ve biyopolitikalar ile ilgisi de dikkate değerdir.

Anahtar Kelimeler

Damga etiket kirli imge Türk okul kitabı