ÖZET
Bu çalışma, “ilkel” kavramının sosyal bilimlerdeki kullanım alanlarına ve etkisine odaklanmaktadır. Gerek uzak geçmişte yaşamış insanları gerekse modernite ile temas kurmamış insan topluluklarını ifade etmek üzere kullanılan bu kavram, oldukça müphem bir anlam dünyasına sahiptir. Temelde Batı ve öteki dikotomisi üzerine kurulan bu yaklaşımda, Batı dışı toplumların “ilkel” olarak kodlandığını söylemek mümkündür. Kendisini ilerleme çizgisinin zirvesinde gören pozitivist zihin, modernite ile temas kurmayan insanı irrasyonel, çevresinden habersiz, birçok değer ve kurumdan yoksun olarak sunmaktadır. Günümüzde “gelişmekte olan toplum”lara demokrasi ve refah transfer etmenin arka planında da “ilkel toplum teorisi”nin başat rolü üstlendiği söylenebilir. Bu makale ayrıca ilerlemeci yaklaşımın etkisiyle barbar ve vahşi olarak kodlanan eski çağ insanının zamanla romantizmin etkisiyle bilgi ve hikmet sahibi bir varlığa dönüştürülmesini de ele almaktadır. Günümüzde kimi eleştirilere rağmen literatürde kendisine yer bulmaya devam eden “ilkel” kavramı sanılanın ötesinde bir etki alanına sahiptir. “İlkel”in eleştirisi hem eski çağ insanının hem de geleneksel olarak ifade edilen günümüz toplumlarının doğru anlaşılmasına önemli katkılar sunmaktadır.